Endometriozis Hakkında Uzmanından Önemli Bilgiler

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Rana Karayalçın, endometriumun rahim dışında yerleşmesi sonucu ortaya çıkan “endometriozis” hastalığıyla ilgili önemli noktalara dikkat çekti. Bu hastalığın genellikle alt karın bölgesinde görüldüğünü ve yumurtalıklar, tüpler, bağırsak ve mesaneyi etkileyebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Karayalçın, bu durumun hormonlara cevap veren dokuların kanamaya ve buna bağlı olarak ağrıya neden olabileceğini söyledi. Ayrıca, bazı durumlarda yumurtalıklarda ‘endometrioma’ yani halk arasında ‘çikolata kisti’ olarak adlandırılan kistlere yol açabileceğini belirtti.

Hastalığın tam olarak neden kaynaklandığının henüz bilinmediğine değinen Prof. Dr. Karayalçın, bu durumun en muhtemel sebebinin tüplerden kanın geri karına akması, kan damarları veya lenf damarları vasıtasıyla endometrial hücrelerin taşınması olduğunu açıkladı. Prof. Dr. Karayalçın, risk faktörleri arasında adet döngüsünün kısalığı, aşırı kanamalı adet görme, düşük vücut kitle indeksi, ailede endometriozis öyküsü, erken adet görme, geç menopoz ve çocuk sahibi olmamış olma gibi durumları sıraladı.

“Endometriozis Gündelik Hayatı Etkileyebilecek Boyutta Bir Rahatsızlıktır”

Prof. Dr. Karayalçın, endometriozisin adet döneminde veya bağımsız olarak karın alt bölgesinde ağrıya neden olduğunu belirterek, bu ağrının normal adet ağrısından farklı olduğunu ve kişinin günlük aktivitelerini aksatacak düzeyde şiddetli olabileceğini söyledi. Ayrıca sırt ağrısı, cinsel ilişki sırasında ağrı, idrar yaparken ağrı, kabızlık, iştahsızlık, bulantı gibi belirtilerin görülebileceğini ifade etti ve bu durumların doktora başvurmayı gerektirdiğini vurguladı.

Endometriozisin sperm ile yumurta buluşmasını engelleyebileceğine ve gebelik şansını azaltabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Karayalçın, tedaviye erken başlamanın önemine değindi.

“Belirtiler Gözlemlendiğinde Hemen Doktora Başvurun”

Belirtiler fark edildiğinde ilk adımın doktora başvurmak olduğunu belirten Prof. Dr. Karayalçın, jinekolojik muayene ile hastalığın tanısının konulabileceğini ve ayrıca ultrason ve MR gibi görüntüleme yöntemlerinin hastalığın tespitinde ve tedavi planlamasında yardımcı olabileceğini söyledi.

“Tedavinin İlk Adımı Ağrının Giderilmesidir”

Endometriozis tedavisinde ilk aşamanın ağrının giderilmesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karayalçın, genellikle önce tıbbi tedavi denendiğini ve etkili olmadığı durumlarda cerrahi müdahaleye geçildiğini belirtti.

Ağrı kesicilerin adet sırasındaki ağrılara karşı etkili olabileceğini belirten Prof. Dr. Karayalçın, hormonal tedavi seçenekleri hakkında da bilgi verdi ve bu tedavilerin endometriozis üzerindeki etkilerini açıkladı.

“Cerrahi Sonrası Gebelik İçin En Uygun Dönem”

Prof. Dr. Karayalçın, cerrahi tedavinin amacının rahim ve yumurtalıkları korumak olduğunu belirterek, bu süreçte laparoskopik cerrahinin tercih edildiğini ve gebelik şansının cerrahi sonrası en yüksek olduğunu açıkladı. Ayrıca, çocuk sahibi olmak isteyen ancak diğer tedavilerle sonuç alınamayan hastaların rahim ve yumurtalıklarının alınmasının kesin tedavi olabileceğini belirtti.

Sonuç olarak, endometriozis hastalarının belirtileri hafife almaması ve tedavi için uzmana başvurması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Karayalçın, hastaların yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen tedavilere erken başvurmasının önemine dikkat çekti.